Doga, tüm görkemiyle kollarini acip bizi kucaklamaya hazirken cocuklarimiza bu bereketli sofranin lezzetlerini sunmaliyiz. Günesin dogusuyla baslayan bir günün tazeligini, kaldirimlarin dibinde biten minik otlarin yasamimizi güzellestirip renklendirdigini fark edebilmek, modern dünyanin minik insanlarina derin bir soluk aldiracak. Bir canlinin yaradilisindaki mucizev detaylara taniklik etmek, minik bedenlerin ruhunu oksayarak onlara sifa pinarindan damlalar sunacak. Kent yasaminin hizli ve monoton atmosferinden siyrilip yüzümüzü, tabiatin bekcileri hayvanlara dönmemizin zamani geldi de geciyor bile... Sevgili Cocuklar, Bal gibi tatli bu öyküleri okuyarak; farkli olana duydugumuz önyarginin, hayatimizi renklendirmeye engel oldugunu anlayacaksiniz. Süt gibi sifali bu öykülerde; erken uyanmanin yasamimiza bolluk kattigini, acgözlülügün iliskilerimize zarar verdigini anlayarak ruhunuzu kesfedeceksiniz. Yün gibi sicacik bu öykülerle; korkularinizi yenebileceginizi, cesaretin bilgelikte gizlendigini fark edeceksiniz.
