Birbirine yabanci iki yara vardi. Sadece iki tane... Asla kabuk tutmayan, kabuk tutsa dahi sürekli bir yerlere takilip, her seferinde yeniden kanayan iki yara... Merhem yoktu, ilac yoktu, bir tedavisi ya da doktoru yoktu Birbirine panzehir iki yaraydi onlar ve bunu fark ettiklerinde birbirlerine dogru coktan yola cikmisti yürekleri... Her adimlari mutluluga giderken, sürekli ayaklarina prangalar vuruluyordu. Bir adim ileri gidilse iki adim geri kaciliyordu... Bu daglar benim yuvam Azra, bu yuvada bana aile olur musun Her zorluga benimle gögüs gerer misin Görücü usulü bir evlilik bizim koca bir aile olmamiza izin verir mi Babamin anneme verdigi deger gibi, sen de bana deger verirsen Komutanim, sana yuva da olurum aile de... Görücü usulü evlilik ise bizi bir araya getiren sadece bir ad olarak kalir Bir adam, kiskancligi yüzünden etrafina ne kadar zarar verebilirdi Ve o kadin adami ne kadar sevebilirdi