Her yerde insanlik, bilginin, ustaligin ve sihirli gücün nerede bulunabilecegini ariyordu; Her yerde bireyler, dürüst ya da dürüst olmayan bir sekilde, yönetmeye, yönlendirmeye ya da toplulugun kafa karisikliklarini uzlastiracak sihirli varliklar olmaya istekliydiler. Para, diger icatlarin cogu gibi, insanligin basina gelen bir seydi ve insanlar bugün hala gelismek zorundaydilar, hala paranin bilimini ve ahlakini mükemmellestirmek zorundalar. Hata hatayi izler; umut verici baslangiclar grotesk hayal kirikliklariyla sonuclanir; dogal su akintilari, onlari insanoglunun susamis dudaklarina ulastiran kap tarafindan zehirlenir. Ama her felaketten sonra insanlarin umudu yeniden yükselir. Köle bir uygarlik, yagmaci özgür insanlar icin sürekli bir davettir. Ama öte yandan bir irade toplulugu zorlu unsurlarin bir birlesimini gerektirir; ortaya cikmasi cok daha zor ve sürdürmesi daha da zor bir topluluktur. Uygarlik, en hakir bicimlerinde bile, insanliga her zaman son derece cekici, kullanisli ve uygun olan pek cok sey sunmustur; fakat irkimizdaki huzursuz ve evcillesmemis bir sey, uygarligi, baslangictaki katilimsiz itaate olan güveninden, katilimci iradeler topluluguna dönüstürmek icin sürekli caba sarf etmistir.