Walter Benjaminin hayati yazmakla, düsünmekle, gezmekle ve kacmakla gecti.
Savas, ayriliklar, uyusturucu, tecrit, fasizm gibi ölümcül unsurlar girdigi her sokakta onu karsiladi.
Kültür endüstrisini ve ürünlerini acimasizca elestirdi ve korkunc bir yalnizlikla karsilasti.
Adorno, Brecht, Zweig, Horkheimer, Arendt cevresindeki isimlerdi, ancak ne yazik ki, kendisini daha cok ölümünden sonra anlamaya calistilar.
Tarihsel materyalizmi, Alman idealizmini, Musevi mistisizmini, Marksist anlayisi, estetik teoriyi ayni potada eritti ve Kafka, Baudelaire,
Proust, Leskov, Goethe, Zweig gibi edebiyatcilar üzerine yaptigi elestiriler cigir acici oldu.
Sinema, müzik, tiyatro ve edebiyat üzerine yaptigi calismalarla, bir 20. yüzyil sürgünü olarak 21. yüzyila kaldi. Ölümü ise hala büyük bir sir.
Esther Leslienin bu kitabi, Benjaminin hayatinin gizli kalmis yönlerine, eserlerine, fikirlerine, iliskilerine isik tutmayi basarabilen en kapsamli eser. Benjamini daha iyi anlamak, onu daha verimli okumak icin kesinlikle basvurulmasi gereken bir kaynak.