Gönül Yakinliklari simgesel bir dizge icinde evlilik ve askla ilgili bir roman gibi görünebilir, oysa ne zaman bu simgesel dizge imgesel ve metaforik anlatilarla baska ikiliklere; gelenek ve cagdasliga, kimya ve simyaya, bagimlilik ve bagliliga, sorumluluk ve göreve, mutluluk ve erdeme, arzu ve akla, ruh ve bedene, iman ve inanca, din ve bilime göz kirpmaya baslarsa, o zaman farkli yorumlarin gelisimine de canak tutar. Dolayisiyla Gönül Yakinliklari söz konusu ikiliklerin sahnelendigi ve bu ikilikleri tasiyan karakterler araciligiyla sanki sadece fikri düzeyde cereyan edecek olan düsüncelerin ete kemige büründügü bir roman olarak karsimiza cikar. Bir baska ifade ile fikri olanla gündelik olanin etkilesime sokuldugu ve elde edilenlerin imgesel düzeyde yeniden yapilandirildigi bir romanla karsi karsiyayiz.